DİĞER
Ercan Arslan’ın Ferit Edgü’nün Cahil aforizmalarından yola çıkarak gerçekleştirdiği resimleri, Elvin Eroğlu ve Burak Fidan küratörlüğünde Kıraathane İstanbul'da izleyicilerle buluşturan “Cahil” sergisi üzerine küratörlerle ve Ercan Arslan'la bir söyleşi...
"Ortak yaşanmışlıkları olmaksızın, aynı kavramlarla inşa edilmiş güzergâhta, aynı karanlıktan mustarip bir yazar ile bir ressamın ortak üretimini tecrübe ediyoruz sergiyi gezerken. Kıraathane’nin mekânı, yani sergiye ev sahipliği yapan bina ve muhit ve hatta içinde bulunduğumuz mevsim de Cahil’in etkisini daha bir çarpıcı yapıyor."
“Sanıyorum, bu kitabın gerçekleşmesindeki en büyük pay, bu iki sanatçının karşılaşır karşılaşmaz, şu ânın içindeki heyecanı, karşılıklı olarak birbirlerine aktarabilmelerinde gizlidir. Tesadüflerin tanrısı perde arkasından bu iki sanatçıya sürekli sufle verir gibidir.”
“Çelenk, Kürt ve Ermeni meselelerinin üstüne de cesurca gidiyor. Kürt edebiyatçı Halit Yalçın’a referansla sorunu şöyle özetliyor: 'Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler de öldüklerini anlatmaya çalışıyor, ama Türk sağı bunu anlamak istemiyor.'”
Romandaki üç karakteri var eden iklimler bu kadar farklı olduğunda her birini anlamak için de sadece bakmak yeterli olmaz, daha incelikli bir bakış ve görme eylemi ihtiyacı hâsıl olur. Bu da söz konusu üç hikâye arasındaki en temel farklardan birisini görünür kılar: 'Bazen bakış, görmek için yeterli gelmez.'”
"Kojin Karatani, modern edebiyatın kökenlerinin manzaranın keşfine dayandığını ileri sürer. Türk şiirinde manzaranın keşfi Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiiriyle ortaya çıkmaktadır. Manzaranın ortaya çıktığı, hemen hemen kimsenin yabancısı olmadığı bu yapıt, kuşkusuz 'Han Duvarları' şiiridir. 'Han Duvarları', kompozisyon ve yapı bakımından sağlam bir şiirdir."
Yine Düşünce Özgürlüğü Yine Türkiye: 1995'te yayımlanan kitaba bakıldığında o zamanlar çok daha umutlu bir havanın estiği görülebiliyor. Çeyrek yüzyıl sonra bu derlemedeki eleştiriler keşke güncelliklerini kaybetmiş olsalardı...
Ceren Ercan: Bana benzeyen ve tamamen bana çok yakın olan insanlarla uğraşmaya başladım. Aslında kendimi parçalayarak o insanları yarattım ve kurdum
Kendimi hep Varlık'ın yazarı olarak gördüm. Her ne kadar Memet Fuat'ın yönettiği Yazko Edebiyat'ta “gerçek anlam”da yazarlığım başlamışsa da, yazarlığımın “şekillendiği” yer Varlık dergisidir
Varlık dergisi tarafından verilen Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri'ne bu yıl öykü dalında Semih Öztürk, şiir dalında ise Enver Ali Akova layık görüldü...
Kuvvet Lordoğlu'nun yayına hazırladığı Akademisyenlerden KHK Öyküleri, Barış İçin Akademisyenler'in öykülerinden oluşuyor. Lordoğlu, Filiz Arıöz ve Ferda Fahrioğlu Akın, sürece ve kitaba dair sorularımızı yanıtladı...
Kuşkusuz önce şâirdi Enver Ercan, az sayıda şiir yayınlasa da yalınlığın, sözcüğün ustasıydı. Yetiştirdikleri, özendirdikleri çoktur. Edebiyatımıza katkısı büyüktür
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.